Luca Poian Forms, zamansız ve dürüst mimari dili ile öne çıkan bir cami tasarlıyor. Preston’ın güneybatısında eliptik bir düzende tasarlanan yapı, akılda kalıcı ve ikonik olmakla kalmıyor, aynı zamanda son derece akışkan, soyut ve yalın bir kütle olarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Melez bir mimari yaklaşımla tasarlanan yapı, cami olgusunu geleneksel mimari tipolojilerden kurtararak semavi görünüşte yekpare bir yapı ile yeniden tanımlıyor. Binanın en göze çarpan özelliği, ana girişi çerçevelemek için nazikçe kıvrılan devasa bir perde görünümündeki rafine ve çarpıcı tuğla cephesi.
Caminin dış cephesindeki özenli işleme sadece yeni ile mevcut arasındaki ilişkiyi uyumlu hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda tarih boyunca bölgeyi karakterize eden tekstil endüstrisine atıfta bulunarak binanın kültürel kimliğini daha da güçlendiriyor. Projenin güney-batı ucunda yer alan minare kulesi, Lancashire’ın meşhur yuvarlak hatlı pamuk fabrikası bacalarına atıfta bulunarak Preston silüeti içinde caminin varlığını duyururken aynı zamanda yerel tarihin de bir temsilcisi olarak ön plana çıkıyor.
Yayaların alana erişimi kıvrımlı bir rampa ile sağlanır. Bu yaya yolu, tepe üzerinde ufak bir gezintiden sonra camiye girişi sağlar ve bu kısa yolculuk şehirden kutsala geçişi temsil eder. Girişten sonra ise bina, dikkatlice planlanmış birkaç katmanı ile ibadethane vasfını yerine getirir. Erkek ziyaretçiler zemin seviyesindeki büyük bir alanda bir araya gelirken kadın ziyaretçiler birinci kattaki özel ibadet alanına yönlendirir. Ana fuayeyi çevreleyen iki özel merdiven, erkek ve kadın ziyaretçileri abdest alanlarına yönlendirir.
Büyük tavan penceresi, her iki alan için doğal gün ışığı sağlar ve altındaki ibadethanenin sessiz ve saygılı doğasını aydınlatarak ferah bir deneyim sunar. Tüm detaylar sonucunda ortaya çıkan eser Preston’ın Müslüman topluluklarına saygı göstermekle kalmayıp, aynı zamanda Birleşik Krallık genelinde kutsal İslam mimarisi tasarımı için yeni bir paradigma öneren zengin ve çeşitli bir mimari deneyimdir.
Yorumlar