Modern Klasik: Aero 8
[SlideDeck2 id=8869 ress="1" iframe="1"]
Kısa süre önce Klasik Garaj bünyesinde Türkiye’ye getirilen London Morgan, en yeni spor modeliyle dikkat çekiyor.
Sayılı otomobilin ikon olmayı başarabildiği “klasikler” dünyasında London Morgan’ın yeri her zaman liste başıydı. İngiliz asaletini fazlasıyla hissettiren bu kusursuz otomobilleri cazip yapan çok sayıda unsur var ancak “tasarım” açık ara birinci. Teknoloji ile geleneksel üretim metodlarının vücut bulduğu her bir London Morgan, ikonik 3 Wheeler’in yanı sıra çağı yakalayan gövdeler de tasarlıyor. Markanın koleksiyonlarına eklenen Aero 8 modeli, şirketin hem klasik hem de modern yüzünü başarıyla temsil ediyor. Tasarımıyla gerçek bir klasiği andıran Aero 8, son teknoloji üretimiyle ergonomi ve sürüş konforu vaat ediyor.
Her bir parçası, birbirinden farklı atölyelerde elde bir araya getirilen London Morgan efsanesinin bu en yeni oyuncusu, tıpkı diğer Morgan modellerinde olduğu gibi sipariş üzerine Türkiye’ye getiriliyor. Üstelik motorcu gözlükleri, deri ceketleri ve bir dizi harika aksesuarıyla birlikte...
London Morgan’ın Malvern, İngiltere’deki fabrikasında üretilen Aero 8, ilk kez 2000 yılında piyasaya sunulmuştu. Aero 8, serinin 8’inci jenerasyonu. 4.8 litrelik V8 BMW motoru bulunan araç, 372 beygir gücüne sahip ve 6 ileri manuel/otomatik şanzımanı var. 1960’lı yılların klasik otomobillerinden esinlenilerek tasarlanan araç, düşük omuz hizasıyla kabine tamamen “kurulmanızı”, böylece yolu daha iyi hissetmenizi sağlıyor. Kontrol paneli, tamamen ahşaptan yapılan ses sistemi ve deri döşemeleriyle Aero 8, sürüş keyfini konforlu bir ortamda sunmayı da başarıyor. Diğer London Morgan modellerindeki gibi bu yeni modelin üretim aşamasında da dişbudak ağacı, alüminyum ve deri ana malzemeler olarak kullanılmış.
Aero 8’in konseptinden üretim aşamasına dek her kademede titizlikle çalışan zanaatkarlar arasında gövde ustalarının yeri ayrı. Alüminyum ve dişbudak ağacını mükemmel bir biçimde bir araya getirmek elbette tecrübe istiyor. Bu yüzden araç, dijital ve fiziksel bir dizi teste tabi tutuluyor. Aero 8’in üretimi gövde atölyesinde başlıyor, burada motor ve şanzıman elle bir araya getiriliyor. Ahşap atölyesinde ise bu kez Morgan ailesinden miras kalan geleneksel üretim teknikleri devreye giriyor. Otomobili dış etkenlerden koruyan dişbudak çerçeveler, burada monte ediliyor. İnanılmaz derecede esnek olan bu malzemenin uygulaması, bu alanda uzman zanaatkarlara teslim ediliyor.
Fabrikanın sac atölyesinde de yüksek yetenekli zanaatkarlar görev yapıyor, zira burada hafif alüminyumlar ön planda. Modern ve klasik teknikleri bir arada kullanmada usta isimler, sac atölyesinde otomobilin yuvarlak köşelerine elle uyguladıkları panjurları yerleştiriyor. Bunlar kanatlarla birleştirilip lazer kesimli ön panjurlarla mükemmel sonuca ulaşılıyor.
5.12.2017 00:00:00
Next article
The only thing that overcomes hard luck is hard work
Yorumlar